Kıbrıs ve Geleceğimiz

Birleşmiş Milletler, dünyanın her yerinde etnik köken itibari ile devletleri parçalarken, Kıbrıs’ta ise 1974 ‘ten beri ayrı iki toplum olarak yaşamaya alışmış Rumları ve Türkleri bir araya getirmeye çalışmaktadır.

Yayınlama: 15.01.2017
A+
A-

Birleşmiş Milletler, dünyanın her yerinde etnik köken itibari ile devletleri parçalarken, Kıbrıs’ta ise 1974 ‘ten beri ayrı iki toplum olarak yaşamaya alışmış Rumları ve Türkleri bir araya getirmeye çalışmaktadır. Bu oldukça manidardır.
1974 Kıbrıs Hareketi ile bilek gücümüzle bir devlet kurduk. Merhum Erbakan Hoca’mızın üstün gayretleri ve Türk askerinin büyük fedakarlığı ile bu gerçekleştirildi.
Dikkat edersek Türkiye Cumhuriyeti , hem Kıbrıs’ta bir devlet kurmuş daha donra da Balkanlarda başka bir Müslüman devleti kurdurmuştur. Her iki devletin kurulmasında Merhum Erbakan Hocamızın imzasını görebiliriz.
Kıbrıs meselesine biraz daha yakından baktığımızda şunları görüyoruz.
1- ABD’nin Kıbrıs konusundaki planları değiştiğismistir çünkü “Orta Doğu’da Türkiye’nin Suriye ve Irak politikasını değiştirmesi aynı zamanda Rusya ve İran’la anlaşması Avrupa ve ABD’nin dengelerini değiştirmiştir. ABD ve AB’nin Akdeniz’e kadar sınırları olan bir Kürt devleti kurma ümitleri şu an ortadan kalkmıştır. Bundan dolayıdır ki ABD Kıbrıs’ta büyük bir üs edinmek istemektedir. Çünkü ABD olası İncirlik’in kapatılması durumunda bu üssü kullanacaktır.

2 -Kıbrıs’ın güney doğusunda bulunan oldukça zengin doğalgaz yatakları pek çok Batılı devletin harekete geçmesine neden olmuştur. 3- Diğer taraftan Kıbrıs İsrail’in güvenliği açısından önemli bir yere sahiptir.
4- Türkiye’nin Akdeniz’de etkin olması ancak bağımsız bir Kıbrıs devleti ile mümkündür. Bunu çok iyi okuyan Siyonist odaklar bizleri bu devletten vaz geçmeye zorluyorlar.
Bütün bu nedenlerden dolayı bizler Kıbrıs gibi bir meseleyi BM nezdinde çözüme ulaştıramayız. Burada Birleşmiş Milletler Rumları Hukuken tanırken bizleri ise fiili bir durum olarak görüyor.
Bu yüzden Türk askerine işgalci güç olarak bakıyor. Doğrusu eşit şartlarda oturulmayan bir masadan nasıl güçlü bir şekilde kalkabiliriz ki?

NELER YAPILMALIDIR
1- Kıbrıs’a Türkiye’den aileler yerleştirilmelidir.
Özellikle Türkmen ağırlıklı aileler buraya sevk edilmelidir. Gerek Suriye’den ve gerekse Irak’tan gelen Türkmen aileler buraya yerleştirilerek hızlıca Türk nüfusu artırılmalıdır. Bu yerleştirme yapılırken mülteci sorununa bir çözüm adı altında yapılmalıdır. Böylece hiç kimse karşı çıkamayacaktır.

2- Bu insanlar ekonomik olarak desteklenmelidir. Faizsiz krediler verilerek istihdam alanları oluşturulmalıdır.
3- Şu gerçek unutulmamalıdır. Onlar dört yıl Rumlar bir yıl Türkler yönetsin diyorlar. Aslında istedikleri yönetimi tam olarak ele geçirdiklerinde bir soykırım yapmaktır. Dolayısıyla periyodik dönüşüm 2 yıl onlar 1 yıl biz olsak bile yönetim bize geçmeden soykırım yapıp bütün Haklarımızı elimizden alacaklardır.
Onlar öyle bir zamanda harekete geçecekler ki biz Ordumuzu o bölgeye sevk edemeyeceğiz çünkü başka cephelerde savaşıyor olacağız. Bu ihtimal Devlet yönetimi tarafından mutlaka göz önünde bulundurulması gerekiyor.
4- Türkiye’ye her noktadan saldırıldığı bir dönemde diplomasimiz bir gerekçeyle masadan Rumları kaldırmalıdır. Hariciye eğer bunu yapamaz ise şehit kanlarımızın altında kalacaklardır. HARİCİYEMİZİN AMACI; ANLAŞMAK DEĞİL, RUMLARI MASADAN KALDIRMAKTIR.
Cenab-ı Hak Devlet ve milletimizi korusun.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.