Terzi Hakkı Baba’nın Ardından

Yayınlama: 15.05.2020
A+
A-

Bazı insanlar vardır, yüzüne bakınca size Allah’ı hatırlatır. Yüzündeki nur gönlünüze ışık saçar. Onu görünce ruhunuz bir kuş gibi kanat çırpmaya başlar. Dünyevî âlemin fenalıklarından uzaklaşır, uhrevî âlemde gezintiye çıkar gibi olursunuz.

İşte, Bayburt’un manevi önderlerinden biri olan “TERZİ HACI HAKKI BAĞLAR”, sevenlerinin ifadesiyle “HAKKI BABA” da böyle biriydi.

Kendisini ilk kez rahmetli babamın beni elimden tutup çarşıda gezdirdiği yıllarda gördüğümü hayal meyal hatırlıyorum. Terzi dükkânına uğrardık ve babam onunla sohbete dalardı. Onlar çay içer, ben de oraletimi –küçüğüz diye çay söylemiyorlar- içerdim. Böyle birkaç kez babamla sohbetlerine şahit olmuştum.

Hakkı Baba’yı arada sırada caddede görürdüm. Başından takkesi eksik olmazdı. Başı önünde, bazen elleri arkasında, beli bükük, düşünceli ve ağır ağır yürürdü. Ancak biriyle konuştuğu zaman başını kaldırırdı ve o sırada yüzünü tam olarak görebilirdim. Yüzü, eskilerin “İnsanın sireti suretine akseder.” sözünün deliliydi adeta. Benim nazarımda bir dervişti o. Onu görünce içime bir merhamet dolardı. Kâinatın Efendisi Peygamber Efendimiz ‘in “Eğer beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı belalar sel gibi üstünüze yağardı.” hadis-i şerifi aklıma gelirdi.

Ezanı duyunca elindeki işi bırakır, dükkânını kapatır ve camiye giderdi. Acaba onun gibi kaç esnaf kaldı? Cemaatle namaz kılabilmek için dükkânını kapatıp camiye koşan kaç Müslüman?

Çocukla çocuk, büyükle de büyük olmayı çok güzel becerirdi. Fakir insanların terzilik işlerini görür, karşılığında ücret almazdı. Dükkâna gelen misafirlerine çay veya meyve ikram etmeden bırakmazdı. Sevmeyeni yoktu. Dükkânının çevresindeki kediler bile onun yolunu gözlerdi. Onlar bile onun merhametinden yararlanıp karınlarını doyurturdu Hakkı Baba’ya.

Hakkı Baba, 9 yaşında başladığı Terzilerin Pîri İdris Aleyhisselam’ın mesleğini, vefatına yani 84 yaşına kadar sürdürdü. Dile kolay, 75 yıllık bir terzi. Niye bu kadar çalıştı acaba? Paraya mı ihtiyacı vardı? Hayır!

O da birçok insanın yaptığı gibi emekli olup bir kenara çekilebilirdi. Ama o kendi kabuğuna çekilmedi. Şah-ı Nakşibendi Hazretlerinin deyişiyle “Halk içinde Hakk’la beraber olma”yı tercih etti. Çünkü Hakk ile olan bir kalbe, dünya işlerinin ve halk içinde bulunmanın bir zararı yoktur. Fakat dünya telaşının Hakk’tan gâfil bıraktığı tembel bir gönülle ibadet etmenin de mahsuru pek çoktur.

Yine birçok insanın yaptığı gibi kahve köşelerinde, duman altında, gıybetin tavan yaptığı ortamlarda ömür tüketebilirdi. Ama o vefatına kadar çalışmayı, kimseye muhtaç olmadan onurlu bir biçimde takva ile yaşamayı tercih etti. Çalışkanlığıyla genç-yaşlı herkese örnek bir insan oldu.

Bu yazıya başlamadan önce merak ettim. Küçük bir araştırma yaptım. Acaba Hakkı Baba’yla ilgili bu duygu ve düşüncelerimde haklı mıyım diye. Bazı yakınlarının ve sevenlerinin onun vefatından sonraki onunla ilgili facebook paylaşımlarına ve o paylaşımlara yapılan yorumlara baktım. Üşenmedim, binlerce yorum okudum. O yorumlardan sizlere de kısa kısa bazı alıntılar yapayım:

  • Edebin ve yüksek ahlâkın ete kemiğe bürünmüş hâli…
  • Ömrünü inancına göre harcamış biri…
  • Sahabe hayatı yaşayan bir büyüğümüz…
  • Gönül adamı…
  • Komşumuzdu, bir kez olsun bağırarak konuştuğunu ve yüzünün dökük olduğunu görmedim.
  • Sade ve tertemiz yaşayan insan…
  • Edep timsali büyüğümüz…
  • İnsanlık örneği…
  • İyi bir mümin…
  • Nur yüzlü ihtiyar…
  • Bayburt’un Hakkı Baba’sı…
  • Vefakâr bir dost…
  • Örnek bir Müslüman ve insan…
  • Güzel insan…
  • Tevazu timsali…

Daha bunlara benzer birçok güzel ifade… Bunları görmek ve yanılmadığımı anlamak beni mutlu etti. Ne kadar güzel değil mi öldükten sonra böyle anılabilmek?

Üstad Necip Fazıl “O Erler ki” adlı şiirinde Hakkı Baba ve onun gibi ömür sürenleri ne şahane tarif ediyor:

O erler ki, gönül fezasındalar,

Toprakta sürünme ezâsındalar.

 

Yıldızları tesbih tesbih çeker de,

Namazda arka saf hizasındalar.

 

İçine nefs sızan ibadetlerin,

Birbiri ardınca kazasındalar.

 

Günü her dem dolup her dem başlayan,

Ezel senedin imzasındalar.

 

Bir ân yabancıya kaysa gözleri,

Bir ömür gözyaşı cezasındalar.

 

Her rengi silici aşk ötesi renk;

O rengin kavuran beyzâsındalar.

 

Ne cennet tasası ve ne cehennem;

Sadece Allah’ın rızasındalar.

 

Bayburt, mübarek üç aylar içerisinde manevi bir büyüğünü kaybetti. Memleketimin ve yurdumun onun gibi takva sahibi, örnek şahsiyetlere ihtiyacı var. Onun gibi yaşayanlar vardır ve bundan sonra da çıkacaktır inşallah. Rabbim ondan razı olsun! Makamını cennet eylesin. Bizlere de böyle bir hayat sürüp öldükten sonra da böyle anılabilmeyi nasip eylesin!

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 31 Yorum
  1. yüksel GİDER dedi ki:

    İyi bir müslüman,iyi bir insan,dürüst bir insan,örnek bir müslüman idi. mütyavazi bir değerdi. Allah’ım makamını cennet eylesin.

  2. Alperen dedi ki:

    Saygıdeğer hocam, kaleminize ve yüreğinize sağlık. Gönüllere tercüman olmuşsunuz. Teşekkür ederiz.

    Allah rahmet eylesin.

  3. Ayşe Tekbudak dedi ki:

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah

  4. Mahmut BAYRAM dedi ki:

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.

  5. Uygun Ahmet AKER dedi ki:

    Çocukları ve torunlarıyla dostluğumuz var, kendisiyle caddede selamlaşırdık.Yüzüne bakardım,nur yüzlüydü,geçtiği yol güzelleşiyordu,Allah rahmet etsin.

    1. Osman Bağlar dedi ki:

      “Geçtiği yer güzelleşiyordu”

  6. Murat ÇİKOT dedi ki:

    Ben Rahmetli büyüğümün oğlu ile yeni tanıştım İstanbulda. Rahmetlinin oğluda kendisinin izinden gidiyor gibi. ALLAH rahmet etsin. Mekanı cennet olsun Bayburt’lu bütün büyüklerimin ellerinden öperim.

  7. Mehmet Akif AKBAŞ dedi ki:

    Sevgili dedem torunun olarak senden binlerce kez razıyım.Ne kadar çok sevenin vardı bir bilsen bütün Bayburt arkandan ağladı.Allah’da senin torunun olmayı bana nasip etti.Allah rahmet eylesin seni cennetine alsın.Seni çok özleyeceğim nur yüzlü dedem..

  8. Kemalettin Temur dedi ki:

    Bu yazıyı kaleme aldığınız için elinize sağlık..
    Vefatına 1 ay kala yolda düşünceli yürürken koluna girerek biraz yürüdük..Dergahta yemek var gelirmisin dedim..
    -Dün orda ben çorba içtim bugünde başkaları nasiplensin dedi..

    Bazı insanlar konuşmadan nasihat eder..Oda öyleydi..Bir çok kez sohbetinden istafede ettim..
    Hakkı amcamız konuşan değil yaşayandı..
    Allah rahmet eylesin…

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Çok teşekkür ederim. İnsanın kendini anlatmasına gerek yoktur. Kişinin hâl ve hareketleri, yaşam tarzı, edebi nasihattir zaten. Hakkı Baba da böyle biriydi. Rabbim makamını cennet eylesin.

  9. Mustafa YEDEKÇİ dedi ki:

    AĞZINA VE KALEMİNE SAĞLIK. RABBİM HACI AMCAMA TÜM GEÇMİŞLERİMİZE RAHMETİYLE MUAMELE ETSİN MEKANLARI CENNET OLSUN İNŞALLAH. AMİİİN. ..

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Allah razı olsun. Çok teşekkür ederim.

  10. M. Fatih ULUCA Kocaeli dedi ki:

    Hocam çok teşekkür ederiz bizlere ve gönüllerimize tercüman oldunuz

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Fatih Hoca’m çok teşekkür ederim.

  11. Yucel kacir dedi ki:

    Degerli kardesim allah razi olsun gonullerimize tercuman oldunuz ben askere giderken gidip elini opmey e calistim cunku el opturmezdi o anda bana ogut olarak buyurduklari 22 sene oldu gidip doneli hala o ogutlerle hayatin icinde yasamaya calisiyorum ne mutlu dogmus dogali boyle hakki babayi ne mutlu ki boyle hakki dedeyi tanimisim simdi disarida ki biri olarak en son grldigimde gidip ziyaret ettim acaba simdi gelisimizde kimi ziyaret edecegim diye dusunup dururum saygilarimla

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Teşekkür ederim, sizden de Allah razı olsun.

  12. osman gülsüm dedi ki:

    Hocam; ,ağzina ,yüreğine sağlık.
    Gerçekten duygularımıza tercüman oldun.Allah razı olsun

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Sağ ol Osman kardeşim. Senden de Allah razı olsun.

  13. Lütfi ozulu dedi ki:

    Hacımdan biz razıydık mevlamdan inşallah razıdır sanmıyorum ki birinide incitsin incindim diyen bir kişi çıkmaz çocukla çoçuk büyükle büyük olur du oraleti çayı ikramları eksik olmazdı Allahım rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah keşke her vefat eden arkasından böyle anılsa

  14. Osman Bağlar dedi ki:

    “gün gelir vâde dolar ırmak denize kavuşur
    gözler semaya döner gönül refîk-i a’lâ ister” …

    Denizine kavuşan tertemiz, berrak bir ırmaktı o, ondan yıkanmak suyundan içmek nasip oldu bize de.. rabbimin rahmet ve mağfireti onun, bu yazıyı yazanın ve Cümle geçmişlerimize olsun.

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Ne mutlu onun yetiştirdiği evlatlara… Sizden de Rabbim razı olsun. Çok teşekkür ederim.
      Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber…
      Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?
      Necip Fazıl Kısakürek

    2. Ayşe Tekbudak dedi ki:

      Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah

  15. Musab ATMACA dedi ki:

    Rabbim razı olsun, bizler de her daim sıddık kullardan feyiz almalı ve onlarla birlikte dualarda buluşabilmeliyiz. Ayrıca bu yazınız gerçekten çok isabetli olmuş rabbim razı olsun

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Teşekkür ederim Musab, senden de Allah razı olsun.

  16. Cem ÇİKOT dedi ki:

    Kalemine ve yüreğine sağlık

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Teşekkür ederim kardeşim.

  17. Aydoğan DURSUN dedi ki:

    Allah razı olsun…

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Cümlemizden inşallah.

  18. Pembe İncili Kaftanı Tozlanan Adam dedi ki:

    Böyle kıymetli bir insan ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.Kaleminiz daim olsun hocam.

    1. Muharrem Daştan dedi ki:

      Çok teşekkür ederim. Eyvallah…