Bayburt Güzellemesi

Yayınlama: 22.12.2013
A+
A-
Yapımcı - Yönetmen

Bayburt Güzellemesi (Alem-i Rüya)

     Tarihin süzgecinden süzülüp gelmiş; ta çağlar öncesinden bir çok kavime ev sahipliği yapmış; bilinen 5000 yıllık geçmişi ( yazılı tarih ) ile Bayburt, ülkemiz coğrafyasının tarihi, kültürel, sosyo-ekonomik ve turizm potansiyeli ile önemli ve yegane şehirlerinden biridir.

Tarihi İpek Yolu güzergahında oluşu, o’nu bir çok medeniyetin savaş alanı haline getirmiş; ne kadar yakılıp yıkılsa, ne kadar harap edilse de, verdiği canları, akıttığı kanları bağrına gömüp, bu güne değin dimdik ayakta durabilmiştir.

Bu gün, başında bir taç gibi kırılmadan duran kalesi, dili olup konuşsa neler, ne hikayeler anlatacaktır, kim bilir? Kim bilir, o’nu bir kemer kıvrımıyla kuşatan Çoruh, nerelerden getirip, buradan geçerek, nerelere ne destanlar taşımıştır, çağlar boyu çağlayıp…Kim bilir kaç kişi kaç daire çizmiştir, saat kulesini dolana dolana?

ERENLER DİYARI BAYBURT

Dede Korkut Ata, Ahmed-i Zencani, Kutlu Bey, Bamsı Beyrek, Seyyid Kasım, Oslu Baba, Ekmeleddin Bayburdi, Alho Dede, Şeyh Hayran, Seydi Yakup ve diğer erenler; yaşasalardı bu gün, ne efsaneler anlatacaklardı kim bilir, Yakutiye’de, Mahmudiye’de, medreselerde?

Ulu Cami’de, Yakutiye’de, Zahit Efendi’de, Şingah’ta, Kadızade’de ve Veysel Efendi’de namaza duran nice cemaat, kim bilir, kaç alnın üzerine koydular alınlarını, vardıkları secdede?

Kaç kervana yol verdi şu Korgan Köprüsü kim bilir, kaç debi su aktı altından?

Kırkçeşmeler’den, Şingah!tan, Narkazan’dan, Ortaçeşme’den, Zahidi Geylani’den, Karasakal’dan kaç susamış giderdi kim bilir susuzluğunu, kana, kana? Kaç mü’mini pirü pak eyledi aldıkları abdestler? Kaç beden arındı Çarşı Hamamı’nda? Kaç damat güveyi, kaç gelin gurbete gitti yıkanıp, Bent’te, Paşaoğulları’nda, Pulur’da?

…………………………………………………………….

Şair Zihni, Celali, Hicrani, kaç dörtlük, kaç beyit kazıdı ceylan derilerine, bu cennet yurt köşesi için, bu cennet yurt köşesinde? Zihni’nin:

“ Vardım ki yurdumdan ayağ göçürmüş

Yavru gitmiş, ıssız kalmış ocağı

Canlar şikest olmuş meyler dökülmüş

Sakiler meclisten kesmiş ayağı…” dizeleri, kulaklarınızda çınlar İmaret Tepe’deki anıt mezarında.

İmaret Tepe demişken, Bayburt’un kaç ihtiyarı, kaç çocuğu yakılmıştı taş mağazalarda? Kaç evladını kurban vermişti Ermeni çetelerine Bayburt? İmaret Tepe’de ruhları şad oluyor şimdi.

BİR AÇIK HAVA MÜZESİ BAYBURT

Kaç genç kız iç geçirmiştir cumbalarının ardında, tarihi konaklarının? Kaç aile yaşamıştır sofalara açılan geniş odalarında; yüklüğünde buram, buram naftalin, çiçekliğinde hanımelleri, hamamlığında lavanta kokan evlerin? Sedirlerinde kaç nine, kaç dede tespih çekmiştir, pervazlı, sürgülü pencerelerinden bakıp, bakıp?

Şimdiki gençler bilir mi tereği, kurun’u, tecir’i, çaytaşı’nı..bilir mi ambarı, yüklüğü, ocağı, kahveliği, ..kevyeni direği ne ola ki, bilir mi ki? Hem fort bacası, kepen, güvercin bacası, kırman…bilirler mi? O engin ustaların elinde birer nakış gibi işlediği Bayburt Taşı’nı bilen var mı?

………………………………………………….

Pers’i, Romalı’sı, Bizans’ı yaşamış, şu tüf’ten oydukları yer altı şehrinde, Aydıntepe’de. İnsanoğlunun ilk çağlardaki yer üstü korkuları, yeraltında yurt edindirmiş o’na. Bu kadar eski işte bu Bayburt…

Çımağıl’da devasa bir mağara. Derler ki: yörenin en büyüğü. Bir de, yazın yakıcı sıcağında bile kalıp, kalıp buzlarıyla bir soğuk hava deposu özelliğine sahip Buz Mağarası. Gizli kalmış doğal güzellikleri biter mi Bayburt’un?

Yeraltı Şehri’nden bahsetmiştik Aydın Tepe’nin, ya Soğanlı Kabartma Halıları?

Kaç genç kızımız biliyor bu gün, tepelikli, oyalı yazmalı, çitli, köynekli, bindallı, üç etekli, delmeli, kuşaklı, şalvarlı, kolliş potinli giysileri? Hele, hele bütün bunları tamamlayan Ehram ( İhram )’ı? Bayburt!a özgü, koyun yününden yapılan Ehram’ı, her Bayburt kadınının, nerede olurlarsa olsunlar, üzerlerinde gördüm ben. Kah, “ andala ters kondulu”, kah,  “pirinç denili”, kah, “elma yelekli”, kah, “ kar taneli”…”Çark Yıldızlı”, “ uçan kuşlu”, “ gordo’lu”, “mercimekler’li” ve “elifler’li”…

…………………………………………

Mahalle ve köy odalarını görün Bayburt’ta. Dayanışmanın, kaynaşmanın en güzel hanelerini.

Baksı Müzesi Halk Sanatları Araştırma ve Uygulama Merkezi, dünyanın ikinci, ülkemizin ise ilk köy müzesi olma özelliğini taşıyor. Düşten- gerçeğe, geçmişten- geleceğe, bekliyor herkesi. Yerel- genel ne ararsanız kültürden yana, burada hepsi.

 

BİR BAŞKA COĞRAFYA BAYBURT

3000 metreyi bulan yüksekliğiyle Soğanlı Dağları, Karadeniz’in o nemli, ılıman havasına set oluyor burada. Onun için iklim, Doğu Anadolu’nun karasal iklimi. Etrafı dağlarla çevrili Bayburt’un en önemli özelliği, Çoruh Nehri. Mescit Dağları’ndan doğan bu akarsu, Kop Dağları’ndan inen derelerle buluşup, Bayburt Kalesi’ne sürtünerek, akıp gider. Bu yüzdendir ki  Bayburt, görsel bir sayfiye panoramasına haizdir.

Aydıntepe, Düzeker, Momuş va Bayburt Ovalarından bereket fışkırır. Çünkü, havzası içinde sulamaktadır buraları Çoruh.

Değirmencik, Beşpınar, Gökçedere, Akşar-Sorkunlu, Çatıksu ve Gümüşdamla, Çoruh’a katılıp sularlar alabildiğince, Soğanlı Dağı eteklerindeki bu güzelim ovayı. Masat ile Kop, el ele verirler bu coşkuda.

Çoruh hızlı akar, heyecanlıdır, tez canlıdır. O yüzden Bayburt, bu havzada capcanlıdır. Filorası, faunası görülesi, adrenalini yaşanasıdır.

Yaylaları, otlakları, çayır ve meraları; bazen pamuk, pamuk bulutlar altında, bazen sisli, bulanık; kimi gün güneşe sere serpe, kimi gün kasvetiyle şikeste, hayat bulur Bayburt’ta.

Sırakayalar Şelaleleri’nde serinlemek ağustos sıcağında. Bin bir çeşit, rengarenk çiçeklerini koklamak eteklerinde. Haldizen’de, Göloba’da yüzmek. Balık avlamak, Danişment’te, Eymür’de, Sakızlı’da, Saraycık’ta. Otlukbeli Dağları’nı seyre dalmak Yazbaşı Köyü’nden.

Bir Kale’den, bir de Şehit Osman’dan düşmek hayale, Bayburt siluetini izleye, izleye.

Kop Dağı’nda Şehitlik’i unutmadan, kayak yapmak, mevsiminde. Teleksisinde izlemek bir kremalı pastaya benzeyen bembeyaz örtüsünü. Siz hiç Hedik’le yürüdünüz mü Kop’ta?

 

GÜZELLEME

Kamp kurmak, safari yapmak, yürümek zirvelerinde. Çam, meşe, kavak, ıhlamur, söğüt, ceviz, elma, mahlep, kuşburnu…direği kırılıncaya kadar çekmek burnuna  bu kokuyu…

Şehit Nusret Parkı’ndan doymak seyrine… Bedestende alış veriş yapmak… Kavallar Evi’ni gezmek… Fatiha okumak Fahriye Sultan’a. Aslan Dağı’nda kahvaltı; foto-safari yapmak. Kültür turlarına katılın burada; inanç turlarına. Safari, rafting, karavan, macera gezileri yapın. Yamaç paraşütü ile atın kucağına kendinizi. Kah bisikletle, kah atlarla keşfedin doğayı. At demişken, Cirit izlemeyi unutmayın Bayburt’ta.

Ara sıra bir mola verin kendinize. Girin bir lokantasına, Galacoş yiyin. Urganlı Kebabı, Herse’yi, Ekşi Lahana!yı tadın. Gendime Pilavı’nın, Kavut Çorbası’nın, Hasuta’nın, damağınızda bıraktığı tadı yaşayın.

……………………………………………..

Kışın, bembeyaz örtüsü kalkarken, ilkbaharda filizlenir doğa; yazın, sere serpe serilir ovaya. Sonbaharda bir sarışın güzel olur Bayburt. Saçları burçak tarlası, kıvrım, kıvrım başak sarısı. Gözleri çakmak, çakmak Çoruh. Etekleri uçuşur ılgıt, ılgıt seher yeliyle. Etekleri: çeltik yeşili. Pastoral bir düş’ün, gerçekleşmiş hali. Dizelerinde bir şiirin, nefes almak gibi. Elleri…elleri kınalı, salınır öylesine Bayburt’um, salınır nazlı, nazlı. Üzerinde kümelenmiş pamuk, pamuk bulutlar, masmavi bir gökyüzü, doğanın fırçasından damlayan rengarenk bir tuval. Bir efsun var burada saklı…bir tılsım var. Burası bambaşka bir alem, bambaşka bir dünya…BURASI TOZ PEMBE BİR DÜŞ..SANKİ ALEM-İ RÜYA!

………………………………………………….

Tarihin süzgecinden süzülüp gelmiş; ta çağlar öncesinden, bir çok kavime ev sahipliği yapmış; bilinen 5000 yıllık geçmişi ile estetik ve görsel bir şölen Bayburt.

Mutlaka gelin, mutlaka görün, mutlaka yaşayın. “ Al gözüm seyreyle “ deyip, bayramı yaşatın gözlerinize.

İçinizde bu coşkuyu mutlaka taşıyın. Kendinizi ödüllendirin. Şımartın kendinizi. Bir başka güzel Bayburt, suskun ve mağrur.

“Keteninde ipeğinde

Bin bir şifa peteğinde

Yüce dağlar eteğinde

Cennet saklı Bayburt’umun…”

………………………………………………

Bayburt…

Öz Yurt

Can Yurt

Can Bayburt!

Yazarın Son Yazıları
29.09.2023
07.05.2013
29.09.2016
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. a.mehdi öz-almanya dedi ki:

    Türkiyeye müjde(inanç türizm)de”hoca ahmet yesevi*hacı
    bektaşı veli”soyu-boyu”hz.ali oğlu”muhammet hanefi,dir(el
    kebir)”türbesi*makamı*balca*Bayburtta.
    “Anadoluda”ilk gazi ünvanı alan Abdülvehhab gazidir,türbesi
    erenli.duduzarda.BAYBURT/TÜRKİYE…………….saygı ile……