Yandex

Bilinmeyen Bayburtlu Şairler – 2 (Kahri Çavuş)

Yayınlama: 15.07.2025 - 13:17
A+
A-

Aşıklar Bayramı

Aşıklar bayramının resmi kayıtlarda ilk kez Ziya Paşa’nın Amasya mutasarrıflığı döneminde (1863) düzenlendiği bilinmektedir. Cumhuriyet döneminde ilk defa 1932’de Ahmet Kutsi Tecer’in girişimiyle Sivas’ta, ikincisi ise 1938’de dönemin halkevleri başkanı Mahmut Kemal Yanbeğ’in öncülüğünde Bayburt’ta tertip edilmiştir. 1962 tarihinde bir kez daha Sivas’ta Aşıklar Bayramı düzenlenmiş ve bu tarihten itibaren Feyzi Halıcı’nın çabalarıyla Konya’da devam ettirilmiştir. 1964’ten günümüze kadar Aşıklar Bayramı şölenleri geleneksel bir boyut kazanarak Konya’da devam ettirilmektedir.

Bayburt’ta Saz Şairleri Haftası (1938)

1938 tarihinde Bayburt’ta Saz Şairleri Haftası adıyla gerçekleştirilen etkinliğin her anını Mahmut Kemal Yanbeğ kayıt altına almıştır. Türk Folklor Araştırmaları Dergisi’nin yayın kurulu, 25 sene sonra Yanbeğ’in bu notlarını kendisinden alarak 1963 senesinde Bayburt’ta Saz Şairleri Haftası başlığı altında parça parça dergide yayınladılar.

Yanbeğ, bu dergideki yazılarında Saz Şairleri Haftası’na Bayburt’tan hangi şairlerin katıldığı, kimlerin katılamadığı, şairler arasındaki atışmalar ve bazı özel konular hakkında detaylı bilgiler vermektedir.

Programın ilk gününde ağır kış şartlarından davet edilen şairlerden bir çoğu iştirak edememiştir. Yalnızca Kırkpınar Köyü’nden Burhani Baba şehir merkezine gelebilmiştir. İlk gün Burhani Baba’nın karşısına Yanbeğ’in canlı bir kütüphane gibi halk şiirlerini zihninde muhafaza ediyor diye övgüde bulunduğu Aşık Serbesî mahlasıyla şiir yazan Kahri Çavuş çıkarılmıştır. Daha sonraki günlerde Hilmi Baba, Esnanî Baba, Hicrani Baba ve Süleyman Ruhi, Kelkitli İlhami gibi halk aşıkları iştirak etmiştir.

KAHRİ ÇAVUŞ

Gerçek ismi Kahriman Özden’dir. Halk içinde Kahri emi, kahri dayı diye tanınan bu üstadımızdan Mahmut Kemal Yanbeğ, Kahri Çavuş diye bahseder. Şiirlerinde Aşık Serbesî mahlasını kullanmıştır.

Kahri Çavuş, 93 harbi muhacirlerinden olan Çerkes kökenli bir aileye mensuptur. Doğum tarihi 1876, ölüm tarihi ise 1963’tür. 87 yaşında vefat etmiştir. Babasının ismi Hacı Mustafa, annesinin ismi Gülendam’dır. Annesinin Helva Köyü’nden Polatlardan olduğu bilinmektedir. Evleri Tuzcuzade Mahallesin’deki Kadiroğulları Market’in karşısındadır. Kahri Çavuş, bu evin arazisini Mahmut Kemal Yanbeğ’den satın almıştır. Kahri Çavuş’un hanımının ismi ise Senem Özden’dir. Mezarları Esentepe Mahallesi’ndeki 1 nolu Garipler Mezarlığında yan yana bulunmaktadır. Bu mezar kitabesinde eşi Senem Hanım’ın doğum ve ölüm tarihleri 1860- 1964 olduğu görülmektedir. Buna göre hanımı Kahri Çavuş’tan bir sene sonra 74 yaşında vefat etmiştir.

Mahmut Kemal Yanbeğ, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi’nin Temmuz 1953 tarihli 48. sayısında Köroğlu İstanbul’da adında bir halk hikâyesi anlatmaktadır. Bu yazısının dipnotunda anlattığı hikâyeyi Kahri Çavuş’tan dinlediğini söyleyerek Kahri Çavuş hakkında bize şu bilgileri aktarır.

“Bu hikâyeyi olduğu gibi Bayburt’un Tuzcuzade mahallesinden Kahri çavuştan aldım. Kahri Çavuş seksen yaşına yakın bir halk şairidir. Gençliğinde kervanlarla İran’a gitmiş, Bayburt kahvehanelerinde birçok saz şairlerini dinlemiştir. Serbesî namı ile iyi tekerlemeleri vardır. Köroğlu’nun yedi kolunu pek iyi biliyor. İstanbul kolunu 15 Ağustos 1951 tarihinde Bayburt’ta kendisinden dinleyerek yazdım.”

Kahri Çavuş’un sesinin çok güzel olduğundan, dinleyenleri tesir altına aldığından bir çok kaynak bahseder. İstanbul’daki Bayburt Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin çıkardığı Ocak 1990 tarihli Bayburt dergisinin 13. sayısında Fahri Yılmaztürk’ün Maşukzade Mehmet Turan Bey ile ilgili makalesinde şöyle bir bilgi verilir. “Halk ezgilerine ayrı bir merakı vardı. Bu merakı bir tutkuya dönüşmüştü. 1930 yılında ölüme pek az kala hasta yatağında Marangoz Kahri Efendi’yi yanına çağırtır.Onun yanık sesiyle söylediği ezgileri saatlerce ıslak gözleriyle dinlermiş.” Buradan anladığımız kadarıyla Kahri Çavuş’un Mehmet Turan Bey ile de yakın dostluğu varmış.

Yılmaztürk’ün Kahri Çavuş’tan marangoz olarak bahsedişini araştırdık. Aileyle yakın dostluğu olan ve bize bir çok faydalı bilgi veren Vedat Özeler, Kahri Çavuş’un marangoz değil marancı olduğunu, bu zanaatla uğraşan Özden ailesine de Marancılar dendiğini söyledi. Yakın zamanda aile fertlerinden birisi bana Kahri Çavuş’un kendisinin hiç marancılık yapmadığını, mesleğinin çiftçilik olduğunu ve oğlu Eşref Özden’in bu mesleği icra ettiğini söyledi. Bunu da ilave bilgi olarak ekleyelim.

Cavit Altay abimizin bizi tanıştırdığı ve matbaasında bir araya getirdiği Kahri Çavuş’un torunu Ahmet Özden bey bize dedesi hakkında değerli bilgiler verdi:

“Dedem çobanlık yaparken sünnetçi Bayram amca da onun yanında hodaklık yapardı. Bayram amca o günlerde yaşadığı zorluklardan, yoksulluktan doğru düzgün giyinecek pantolon bile bulamadıklarından bahsederdi. Dedem hakkında şahit olduğu ilginç bir olayı şöyle anlatmıştı:

“Kahri Çavuş’un sesi çok güzeldi. Maya ve tatyan havalarında türküler söylerdi. Bir gün kışlanın yakınında yanık yanık türküler söylerken kışladan bir komutan -Evladım! Bu türkülerini içtima vaktinde söyleme sakın. Duydukça beni ağlatıyor, askerler ne yapsın? demişti. Dedem Kahri Çavuş aynı zamanda Köroğlu’nun bir çok kolundan hikâyeler de anlatırdı.”

Bayburt’ta Köşe Metin lakabıyla tanınan Metin Erkul amca da çocukluğunda tanıdığı Kahri Çavuş’u  hatırladığı kadarıyla şöyle anlattı.

“Kahri Dayı, Kars muhaciriydi. Ailesi 93 harbinden sonra Bayburt’a yerleşmiş. Başında Osmanlı sarığı gibi bir sarığı vardı. Bazılarına manalı manalı bakışı vardı. Dede Korkut hikâyelerine benzer hikâyeler anlatırdı.”

Özetleyerek yazımızı nihayete erdirelim. Kahri Çavuş’un; Serbesî mahlasıyla şiirler yazan, tekerlemeler söyleyen, meddahlık yönü çok kuvvetli olan iyi bir hikâye anlatıcısı, türkü söylediğinde dinleyenleri derinden etkileyen yanık sesli bir aşık, hafızası oldukça kuvvetli olan çok yönlü bir kültür adamı olduğu ortaya çıkıyor. Aile fertlerinin elinde Kahri Çavuş’un şiirlerinin yer aldığı bir şiir defterinin de mevcut olduğunu ancak şu an için nerede ve kimde olduğu bilinmediğini öğrendik. Umarım defter bulunur ve bir gün Kahri Çavuş’un şiirlerini de okuyabilmek hepimize nasip olur.

Saha araştırması yaparken bana yardımcı olan başta Ahmet Özden Bey’e, Fatih Dündar’a, Vedat Özeler’e, Metin Erkul’a, Cavit Altay ve Rahim Kutluer’e, Vedat Akdeniz ve Hakan Turanoğlu’na, Veysel Gider’e, Tahsin Akyüz amcaya, Tuzcuzade Mahallesi muhtarı Kamil Algan’a ve nufüs memuru Abdullah Akbaş bey ile Kerabi Bostancı beye çok teşekkür ediyorum.

Yazarın Son Yazıları
29.11.2018 - 09:00
05.11.2018 - 00:30
30.06.2021 - 11:43
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.