Fatih’le Hasbihal

Yayınlama: 19.11.2018 - 17:00
A+
A-

Fatih’i tahtında görmüştüm düşte
O eşsiz cengaver canlıydı işte
Vakarla ayağa kalktı, yürüdü
İçimi tarifsiz sevinç bürüdü
Fatih’ti gözlerim Fatih gördüğüm
Bütün hissiyatım oldu kördüğüm
Celâlli gözünden çaktı şimşekler
Gözler ki ufkunu manalı bekler
Bir anda şaşkınca göz göze geldik
Sanki sarayından göğe yükseldik
El ayak dolaştı; şaştım, titredim
“Yarabbi, ne büyük lütfundur” dedim
Kendime gelince bir anda coştum
Elini öpmeye huzura koştum
Ziyaret eyledim güzel elinden
Sohbete başladık gönül telinden

“Efendim, ne güzel gördüm ya seni!
Tanıyabildin mi bilmem ki beni?”
Şöyle bir gözüyle süzdü derince
Eridim huzurda,cevap verince
Dedi ki “Lisanın benziyor bize
Ve lâkin ben nasıl Türk derim size
Bu garip kıyafet, bu endam hele
Tarifin herhalde derin mesele
Ne Çerkez denilir ne benzer Laz’a
Belli ki dönmüşsün yolunmuş kaza
Görmedim sen gibi kimse önceden
Evvelâ sandım ki ecnebi deden
İn misin, cin misin, düşman mı yoksa?
Gazaya çıkalım sen gibi çoksa”

Utandım, dizimin bağı çözüldü
Gözümden zamansız yaşlar süzüldü
Dedim ki “Efendim nasıl söylesem
Şaşırma adıma Müslüman desem
Ecnebi değil de Türk’üz inanın
Damarımda gezen hep senin kanın
Beş yüz yıl sonraki evladın işte
Mevla’ya hamd olsun kavuştuk düşte
Bu aciz bendeniz Bayburtlu Önder
Asrımızda size benzeyen ender”

Dinleyip sözümü hepten şaşırdı
Sanarsın duyunca aklın kaçırdı
Evvelâ yutkundu vaz geçti sözden
Neslimiz mümkün mü ayrılsın özden?
Bir sağa, bir sola hep geldi gitti
Yaklaştı “sus bre” deyip de itti
“Ne dersin be densiz defol git burdan
Yüzünde eser yok imanla nurdan
Şuna bak soytarı evladımızmış”
Velhasıl duyduğu her söze kızmış

Dedim ki “Bilseniz geleni başa
Düşman içimizden başlar savaşa
Türk-İslam âlemi kana bulandı
Bağdat yerle yeksan, Halep’se yandı
Darmadağın oldu müminler şimdi
Bilmezler Fatih de Osman da kimdi
Camiler boşaldı din garip oldu
Sapıklar,cahiller kürsüye doldu
Evladı, hanımdan korkup da bakmaz
Ananın,atanın sahibi çıkmaz
Ne sözü dinlenir,değer verilir
Ne de baş köşeye layık görülür
Sığıntı gibidir evde analar
Geline hizmetkâr hep kaynanalar
Adalet bahsine girmeyelim pek
Tanınmaz haldeyiz acıdır gerçek
Hakikat esiri olunca gücün
Deveye diyorlar suçtur hörgücün
Dünya eşkıyanın hakkını arar
Yanına kâr kalır verdiği zarar
Savaşsan ahalin düşmanı tutar
Bu devran kahpece insanı yutar”

Dedi ki “İnanmak istemem sana
Desene kıyamet erdi cihana
Anayı,atayı nasıl satarsın
Yaşlandı diyerek baştan atarsın
Bereket kalır mı böyle hanede
Törende çiğnensin örf anane de
Ha Frenk ha sizler çek de git burdan
Öfkeme yenilip atmayım surdan
İstikbal böylesi hayırsız demek
Boşa mı bu kadar verdiğim emek?
Ya hâli nicedir inananların
Nedendir bu bitap hâli onların
Ne dine sarılır ne adle talip
Anladım asırda cehalet galip
Sefil taç edilse cahilleştirir
İlime,irfana mezar eştirir
Okutmaz âleme iki hak satır
Adalet mülkünü kökten aksatır
Gel imdi ey evlat bu düşten uyan
Hayır söz değildir ettiğin beyan
Vücudun Bizansken için İstanbul
Sen kendi ruhuna bir Fatihan bul
Bu hâlde bakamam senin yüzüne
Uyan da geri dön tezden özüne”

Sarsıldım dehşetle uyandım birden
Sanki mevtayım da çıktım kabirden
Telaşla odamdan tam çıkacaktım
Pencereden şöyle dışarı baktım
Şişeyi sokağa savurdu bir genç
Yüzünde amansız öfke var iğrenç
Engelli çocuğa bir çelme taktı
Kahkaha savurup haline baktı
Yüzü gözü kandı zavallı kızın
O hâlde bırakıp kaçtı ansızın

Bir dertli nağmeyle akarken Çoruh
Dedim ki nerde biz nerede o ruh

Yazarın Son Yazıları
10.05.2020 - 15:48
26.01.2021 - 11:19
06.06.2019 - 10:00
30.10.2020 - 14:00
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. Hakikat hakikat dedi ki:

    Onder bey siz az çok fatih nesline benziyorsunuz ya biz bu genclik nereye gidiyoruz kimi örnek alıyoruz.kalemine sağlık .Genclere zaman zaman nasihat etmelisiniz.Allah sana hayırlı bir iş ve akabinde hayırlı bir eş nasip etsin.